NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
49 - (1099) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو كريب محمد
بن العلاء.
قالا: أخبرنا
أبو معاوية عن
الأعمش، عن
عمارة بن
عمير، عن أبي
عطية، قال:
دخلت أنا
ومسروق على
عائشة. فقلنا
يا أم
المؤمنين ! رجلان
من أصحاب محمد
صلى الله عليه
وسلم. أحدهما
يعجل الإفطار
ويعجل الصلاة.
والآخر يؤخر الإفطار
ويؤخر
الصلاة.
قالت: أيهما
الذي يعجل
الإفطار
ويعجل الصلاة
؟ قال قلنا: عبدالله
(يعني ابن
مسعود) قالت:
كذلك كان يصنع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم.
زاد أبو كريب:
والآخر أبو
موسى.
{49}
Bize Yahya b. Yahya ile Ehû
Kureyb Muhammed b. A'la rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye,
A'meş'den, o da Umaratu'bnu Unıeyr'den, o da Ebû Atiyye'den naklen haber verdi
Ebû Aleyye şöyle demiş:
Ben ve Mesrûk Âişe'nin
yanına girdik de:
— «Ey Mu'minlerin annesi, Muhammed (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in ashabından iki adam varki, birisi hem iftarı acele ediyor
hem de namazı acele kılıyor. Diğeri iftarı da namazı da te'hir ediyor.» dedik
Aişe
— «Bunların hangisi hem iftarda hem namazda
acele davranıyor ? diye sordu, Biz:
— «Abdullah yâni İbni Mes'ud.» cevâbını verdik.
Âişe
— «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
işte böyle yapardı.» dedi. Ebû Kureyb: «Diğeri de Ebû Musa.» ifâdesini ziyâde
etti.
50 - (1099) وحدثنا
أبو كريب.
أخبرنا ابن
أبي زائدة عن
الأعمش، عن
عمارة، عن أبي
عطية. قال:
دخلت أنا ومسروق
على عائشة رضي
الله عنها.
فقال لها
مسروق:
رجلان
من أصحاب محمد
صلى الله عليه
وسلم. كلاهما
لا يألو عن
الخير. أحدهما
يعجل المغرب
والإفطار.
والآخر يؤخر
المغرب
والإفطار.
فقالت من يعجل
المغرب
والإفطار ؟ قال:
عبدالله. فقالت:
هكذا كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يصنع.
{50}
Bize Ebû Kureyb rivayet
etti. (Dediki) Bize İbni Ebî Zaide, A'meş'den, o da Umâra'dan, o da Ebû
Atiyye'den naklen haber verdi. Ebu Atiyye şöyle demiş:
Ben ve Mesrûk Âişe
(Radiyallahu anha)'nın yanına girdik. Mesruk ona şunu söyledi:
— «Muhammed (Sallalluhu Aleyhi
ve Sellem)'ın ashabından iki adam var ki, bunların ikisi de luıymhm geri
kalınıyorlar. Biri akşam namazı ile iftarda acele davranıyor, diğeri hem akşamı
hem iftarı te'hir ediyor. Âişe :
— «Akşam namazı île iftarda acele davranan
kimdir?* diye sordu, Mesrûk :
— «Abdullah'dır.» cevabını verdi. Bunun üzerine
Âişe :
— «ResûluIIah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) işte böyle yapardı.» dedi.
İzah:
Sehl (Radiyallahu anh)
hadîsini Buhâri, Tirmîzi ve İbni Mâce «Kitâbu's-Savm» da tahric etmişlerdir.
Bu babda Hz. Ebû
Hureyre, İbni Abbas ve Enes (Radiyallahu anhûm)'dan da rivayetler vardır.
Ebû Hureyre hadîsini
Ebû Dâvud tahric etmiştir. Bu hadîsde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
;
«İnsanlar iftarda acele
ettikçe bu din muzaffer olarak kalacaktır» buyurmuşlardır.
İbni Abbas (Radiyallahu
anh) hadisini Ebû Dâvud-u Tayâlisî Müsned» inde rivayet etmiştir. Mezkûr
hadîsde Hz. İbni Âbbâs şöyle demektedir: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
— Biz -Nebiler cemâati
iftarımızda acele davranmaya, sahûrumuzu te'hir etmeye ve namazda sağ
ellerimizi sol ellerimizin üzerine koymaya me'mur olduk,- buyurdular.
Bu hadisi Beyhakî dahi
«Sünen-inde Ebû Dâvud tarîkiyle rivayet etmiş ve: «Bu hadis Talhatü'bnü Amr
El-Mekki'nin rivâyetiyle maruftur. Halbuki bu zât zayıftır.» demiştir.
Enes (Radiyallahu anh)
hadîsini Ebû Ya'la «Musned»inde rivayet etmiştir. Bu hadiste Hz. Enes:
«Ben, Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i bir yudum suyla olsun iftar etmeden akşam namazı kılarken
hiç görmedim.» demiştir.
Hadîsin isnadı
güzeldir.
Babımızın Hz. Âişe
hadîsi için Tirmizi: «Bu hadis hasen sahihdir.» demektedir.
Sehl (Radiyallahu anh)
hadisinde :
«İnsanlar İftarı acele
yapmaya devam ettikleri müddetçe hayırla yaşamakta daimdirler.» buyurulmuştur.
Hz. Ebu Zerr'in
rivayetinde: «Sahuru da te'hir ettikleri müddetçe.» cümlesi de vardır.
Ebû Zîrr (Radiyallahu
anh) rivayetini imam Ahmed b. Hanbel tahrîc etmişt:r.
İftarın acele
yapılmasındaki hikmet hakkında El-Mühelleb şunları söylemiştir:
«Bundaki hikmet: Gündüze
geceden bir şey katmamaktır. Bir de iftarda acele davranmak, oruç tutan kimse
için daha muvafıkdır. İbâdet hususunda ona kuvvet verir.»
İbni Dakiki'l-id: «Bu
hadisde, iftarı yıldızlar zuhur edinceye kadar te'hir eden Şia fırkasına red
cevabı vardır.» diyor.
Gerçi bâzıları: «Bu
hadis vârid olduğu zaman Şia fırkası mevcut değildi.» demişlerse de, Aynî
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gelecekte Şiîler'in ne yapacağını
Allah'ın bildirmesiyle bilmiş olması muhtemeldir.» diyerek bu kavli reddetmiştir.
Hâsılı iftar ve akşam
namazında acele davranmak sahuru te'hir etmek sünnettir. İbni Abdilber:
«İftarın acele, sahurun te'hirle yapılacağını bildiren hadisler sahih ve
mütevâtırdırlar.» demiştir.